Prof. Dr. Hakan TUNA   
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi
Nöroşirürji ABD Öğretim Üyesi

Site Haritası

Meningiom





Meningiom, tüm beyin tümörlerinin %30'undan fazlasını oluşturan en yaygın birincil beyin tümörüdür. 
Meningiomlar, beyin ve omuriliğin çevresini saran, koruyan ve kaplayan, üç tabakadan oluşan meninks adı verilen doku katmanından gelişirler. Meningiomlar kadınlarda erkeklere nazaran daha sık olarak bulunurlar. Meningiomlar zaman içerisinde büyüdükçe kendisine komu olan beyin dokusunu sıkıştırırlar. Meningiomların neden olduğu semptomlar genellikle beyin dokusunun bu şekilde sıkıştırılmasıyla ve bazı hallerde de komşuluğunda bulunan kafa sinirlerinin veya kan damarlarının sıkıştırılması ile ilişkilidir. Bazı durumlarda meningiomların büyümesi baş ve yüz kemiklerini de etkileyebilir ve bu da gözle görülür değişikliklere neden olabilir.
Çoğu meningiom iyi huylu veya düşük dereceli tümör olarak kabul edilir. Ancak, vücudun diğer yerlerindeki kötü huylu tümörlerin aksine, bu iyi huylu beyin tümörlerinden bazıları sakatlığa neden olabilir ve hatta bazen yaşamı tehdit edebilir. Birçok durumda meningiomlar yavaş büyürken, bazı meningiomlar daha hızlı büyürler veya ani bir büyüme gösterebilirler.
Bir meningiomun büyüme hızını tahmin etmenin veya belirli bir tümörün tanıdan önce ne kadar sürede büyüdüğünü kesin olarak bilmenin bir yolu yoktur. Patolojik olarak sınıflandırıldığında meningiomlar düşükten yükseğe doğru derecelendirilir. Derece ne kadar düşükse, tekrarlama ve agresif büyüme riski o kadar düşüktür.
WHO sınıflandırması meningiomları üç dereceye ayırır:
Derece 1: İyi Huylu Meningiom
Derece 2: Atipik Meningiom
Derece 3: Kötü Huylu (Anaplastik) Meningiom

Bulundukları yere göre meningiom tipleri

Konveksite meningiomu, kafatasını oluşturan kemiklerin hemen altında, beyinin kemiğe bakan kısmından gelişirler. Meningiomların yaklaşık %20'sini oluşturan konveksite meningiomları beyne baskı yapabilecek kadar büyüyene kadar semptom göstermeyebilir.
Falsin ve parasagital meningiom, beynin iki tarafı arasındaki, falks adı verilen çok ince bir doku tabakasında veya bu doku tabakasının yanında oluşur.
İntraventriküler meningiom, ventrikül adı verilen beyindeki beyin omurilik sıvısının bulunduğu odacıklar içerisinde oluşur. İntraventriküler meningiom, BOS akışının tıkanmasına ve hidrosefaliye yol açabilir.
Kafatası tabanı meningiomu, kafatasının altını oluşturan kemiklerden gelişirler. Bunların cerrahi olarak çıkarılması konveks menenjiyomlardan daha zordur.
Sfenoid kanat meningiomu, gözlerin arkasındaki kafatası tabanında oluşur. Meningiomların yaklaşık %20'si sfenoid kanattır.
Olfaktor oluk meningiomu, beyin ile burun arasında uzanan sinirler boyunca oluşur ve meningiomların yaklaşık %10'unu oluşturur. Bu tümör türü koku kaybına neden olabilir ve görme sorunlarına yol açacak kadar büyüyebilir.
Posterior fossa / petröz meningiom, beynin alt tarafında oluşur ve meningiomların yaklaşık %10'unu oluşturur. Kranial sinirlere baskı yaparak yüz felci ve işitme kaybı gibi sorunlarına neden olabilir. Petroz meningiomlar trigeminal sinire baskı yaparak trigeminal nevralji adı verilen bir duruma neden olabilir.
Suprasellar meningiom, hipofiz bezi ve optik sinire yakın kafatasının tabanından kaynaklanır. Bu bölgedeki tümörler görme sorunlarına ve hipofiz bezinin işlev bozukluğuna neden olabilir.
Tekrarlayan meningiom, Herhangi bir meningiom geri gelebilir. Meningiom tekrarladığında aynı derecede veya daha agresif veya kötü huylu bir formda olabilir.

Meningiomların belirtileri

Meningiomların sebep olduğu belirtiler, çok belirsiz olabilir ve tümör büyüdükçe ve beyne veya omuriliğe baskı yaptıkça yavaş yavaş başlayabilir.

Meningiomun boyutuna ve konumuna bağlı olarak, yaygın belirtiler şunları içerebilir: Baş ağrıları, nöbetler, bulanık görme, kollarınızda veya bacaklarınızda güçsüzlük ve uyuşma, denge kaybı, işitme kaybı, hafıza kaybı

Meningiomlar için risk faktörleri

Meningiom kadınlarda erkeklerden yaklaşık üç kat daha yaygındır. Tümörler yaşlı hastalarda en yaygın olup, en yüksek oran 70'li ve 80'li yaşlardaki kişilerde görülür.

Meningiomun nedeni tam olarak anlaşılamamıştır, ancak bazı risk faktörleri vardır:

Radyoterapi almak

Nadir görülen, kalıtsal (genetik) bir sinir sistemi bozukluğu olan nörofibromatozis tip 2'ye sahip olmak. Nörofibromatozis tip 2'si olan kişilerde genellikle vücuttaki sinirlerde iyi huylu tümörler görülür.

Meningiomların teşhisi

Fiziksel muayene: Doktorunuz semptomlarınızı, kişisel ve aile sağlık geçmişinizi, fiziksel muayenenizi ve görme ve refleks testlerinizi gözden geçirecektir.

Nörolojik muayene: Bu, görmenizi, işitmenizi, dengenizi, koordinasyonunuzu, reflekslerinizi ve düşünme ve hatırlama yeteneğinizi değerlendirmeyi içerir.

Beyinin radyolojik tetkikleri: MRI ve bilgisayarlı tomografi (BT veya CAT taramaları), beynin ayrıntılı görüntülerini oluşturmak için bilgisayarları kullanır ve beyin tümörlerini teşhis etmek için kullanılan en yaygın testlerdir.

Tümörün patolojik incelenmesi: Tümör çıkarılırsa, bir patolog patolojik hücre özelliklerini ve derecesini belirlemek için dokuyu mikroskop altında inceleyecektir.

Meningiomların derecelendirilmesi

Meningiomların ciddiyeti, derecesi (sınıflandırması) ve beyinde bulundukları yer ile belirlenir. Meningiom derecesi (I ila III), tümör hücrelerinin mikroskop altında görünümünlerine göre saptanır. Derece I, en yaygın meningiom türüdür ve iyi huylu olarak kabul edilir. Derece III, en agresif formdur ve kötü huylu olarak kabul edilir.

Meningiom derece sistemi şöyle özetlenebilir:

Derece I (iyi huylu): Bu kanserli olmayan beyin tümörü türü yavaş büyür ve belirgin sınırları vardır.  Meningiomların yaklaşık %80'i iyi huyludur (kanserli değildir).
Derece II (atipik): Meningiomların yaklaşık %15 ila %20'si atipiktir, yani tümör hücreleri tipik veya normal görünmez. Atipik meningiomlar ne kötü huyludur (kanserli) ne de iyi huyludur, ancak bir noktada kötü huylu hale gelebilir. Derece II meningiomlar tekrarlama eğilimindedir ve daha hızlı büyür.
Derece III (kötü huylu veya anaplastik): Bu agresif beyin tümörü türü, tümöre en yakın olan beyin bölgelerini istila etme eğilimindedir. Meningiomların yaklaşık %1 ila %4'ü derece III'tür (kanserli).

Meningiomların nüks etmesi

Büyük ihtimalle, beyin cerrahınız size meningiom ameliyatınızdan sonra düzenli aralıklarla kontrol gelmenizi ve kontrol MR yapılması gerektiğini söylemiştir. Neden? Çünkü meningiomların büyük çoğunluğu ameliyatla tedavi edilebilir olsa da, bir kısmı ameliyattan sonra nüks edebilirler.  

Nüks eden bir meningiomu en kısa sürede tedavi etmek önemlidir. Beyne baskı yapan, sinirlere veya damarlara saldıran bir tümörün neden olduğu sorunları erken dönemde tedavi etmek geç dönemde tedavi etmekten çok daha kolaydır. 

Meningiomların tekrarlama olasılığı nedir ? 

Yayınlanan bir çalışmada, cerrahi olarak çıkarılan meningiomların neredeyse yarısının ameliyattan sonraki 20 yıl içinde tekrarladığı gösterilmiştir. Bu yüzden ameliyattan sonra hastaların düzenli olarak takip altında kalmaları çok önemlidir. Meningiom hastaları düzenli olarak yapılan beyin görüntülemeleri ve düzenli kontrol muayenelerine dikkat ettikleri sürece normal bir hayat yaşayabilirler. 

Sadece ameliyat ile tedavi edilen bir meningiomun ameliyattan sonraki dönemde nüks etmesine etki eden birkaç faktör mevcuttur:

Ameliyatla meningiomun tamamının çıkarılıp çıkartılmadığı. 
Tümörün patolojik derecesi.
Tümörün boyutu ve yeri.
Birden fazla olup olmadığı.

Hastanın yaşı ve genel olarak sağlık durumu

Eğer ameliyatta meningiomun tamamı çıkartılamazsa ne olur ?

Meningiom ameliyatından sonra, ameliyattan birkaç saat sonra kontrol amaçlı bir beyin tomografisi çekilecektir. Bu tomografi tümörün ve tümörün kaynaklandığı dura adı verilen beyin zarının tamamen çıkarıldığından emin olmaya yardımcı olur. (Dura çıkarılmazsa yeni bir meningiom buradan ortaya çıkabilir.)

Meningiomun ve kaynaklandığı dura'nın tamamen çıkarılması, tekrarlamayı önlemenin en iyi yoludur. Ancak, orijinal tümör tamamen çıkarılmış olsa bile, bir menenjiyomun 15 yıl içinde nüks etme olasılığı hala %30 çivarındadır. Nükslerin yaklaşık %95'inde, yeni menenjiyom daha öncekiyle aynı noktada büyür.

Bazı durumlarda, tam rezeksiyon veya çıkarma mümkün değildir. Bir meningiom tümörü tamamen çıkarılmazsa, 10 ila 20 yıl içinde yeniden büyümesi muhtemeldir.

Meningiomun patoloji derecesinin tekrarlama şansı ile ne ilgisi var?

Meningiomların %90 kadarı 1. derecedir. Bu, tümörün hücrelerinin mikroskop altında incelendiğinde  yavaş büyüyen şeklinde göründüğü ve tümörün yayılmadığı anlamına gelir.

Atipik veya anaplastik meningiomlar genellikle beyin dokusunu da tutmuşlardır. Ayrıca nekrotik (tümör içinde ölü hücrelerden oluşan bir bölüm) bölümlere sahip olabilirler, bu da kötü huylu bir özelliktir. Bu tümörler hızla bölünen hücrelerden oluşur ve bu da hızlı şeklde nüks etmelerine neden olur.

İki kereden fazla tekrarlayan meningiomların daha yüksek dereceli olma olasılığı daha yüksektir. Bazıları kötü huylu bile olabilir.

Radyasyon tedavisi meningiomun tekrarlamasını önlemeye yardımcı olabilir mi?

Radyasyon tedavisi, ameliyat için çok hasta olan hastalarda beyin tümörünün boyutunu küçültmek ve ayrıca ameliyat sırasında çıkarılamayan tümör kalıntılarını yok etmek için kullanılabilir.

Meningiomlar için radyasyon tedavisi, geleneksel radyasyon veya İMRT şeklinde olabilir; bu, tümör bölgesinin ve çevresindeki alanın üç boyutlu BT görüntüleriyle birlikte bilgisayar kontrollü radyasyon ışınları kullanan bir tür harici ışın radyasyonudur.

Stereotaktik radyocerrahi, meningiomun kalan parçalarında kullanılabilen başka bir radyasyon türüdür. Genellikle hastalar yalnızca tek bir tedaviye ihtiyaç duyar. Kalan tümör sinirlere veya damarlara çok yakın olmadığı sürece, stereotaktik radyocerrahi güvenlidir ve çevredeki dokulara çok az hasar verir.

Kritik sinirlere veya kan damarlarına yakın olan daha büyük tümörler veya tümör kalıntıları için fraksiyonel radyasyonu seçilebilir. Bu prosedür, belirli bir süre boyunca birkaç küçük dozda radyasyon uygulanmasını içerir.

Nüks eden bir meningiomun kötü huylu hale geldiği nadir durumlarda, radyocerrahi önerilebilir. Genellikle tümörün bu tedaviye cevap vermesi biraz zaman alır.